Yaşam Mücadelesini Kazandı, Kendi Gibi Çocuklara Umut Oldu

Yaşam Mücadelesini Kazandı, Kendi Gibi Çocuklara Umut Oldu

Mersin’de yaşayan çocuk fizyoterapisti Selcen Kankul, engelli çocuklara umut oluyor.

Mersin'de yaşayan çocuk fizyoterapisti Selcen Kankul, engelli çocuklara umut oluyor. 6 aylıkken geçirdiği yüksek ateş dolayısıyla yaklaşık 45 gün boyunca yoğun bakımda kalan ve entübe edilen, doktorların "her şeye hazırlıklı olun" dediği Kankul, önce hayata tutundu, ardından yoğun tedavi sonucu kendisi gibi çocukların kahramanı olmak için fizyoterapist oldu. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığına bağlı Nihat Sözmen Bakım, Rehebilatasyon Ve Aile Danışma Merkezi'nde 3 yıldır çalışan Kankul, görenlerin takdirini topluyor.

Normal bir çocuk olarak dünyaya gelen ve 6 aylıkken yüksek ateş sonucu hastaneye kaldırılan Selcen Kankul, burada yapılan iğnenin ardından evine gönderildi. Eve geldikten sonra sol tarafını oynatamayan ve gözlerinde kayma olan Kankul'u tekrar hastaneye götüren ailesi, havale geçirdiğini öğrendi. Babasının işi dolayısıyla yurt dışında olan Kankul ailesi, hergün uçak seferleri olmadığı için çocuklarını 2 gün sonra İstanbul'a getirebildi. Burada direk yoğun bakıma alınan ve entübe edilen 6 aylık Kankul'un tedavisine başlandı. O dönem doktorların "umudunuzu kesin, yaşasa bile yüzde 90 engelli olur" dediği Kankul, yapılan tedavilerle önce hayata tutundu. Gördüğü fizik tedavileriyle önce sol tarafını oynatmaya başlayan, ardından yürüyememe sıkıntısını çözen Kankul, yüzde 45 engelli olarak şimdi kendisi gibi çocukların 'umudu' oluyor. 2018 yılında İnönü Üniversitesi'nden fizik tedavi bölümünü bitiren Kankul, yaklaşık 3 yıldır Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığına bağlı Nihat Sözmen Bakım, Rehebilatasyon Ve Aile Danışma Merkezi'nde çocukları tedavi ediyor.

 

"45 gün yoğun bakımda kaldım"

Hayat hikayesini anlatan Selcen Kankul, çok sağlıklı bir çocuk olarak dünyaya geldiğini belirterek “Herhangi bir şeyim yokmuş, her şeyim normalmiş. 6 aylık olana kadar hiçbir sorunum yokmuş. Bu dönemde normal soğuk algınlığında olduğu gibi ateşim çıkıyor, hapşırmam oluyor. Daha sonra ailem beni hastaneye götürüyor ve burada bir iğne yapıp eve gönderiyorlar. Ondan sonra annem evde kıyafetlerimi giydirirken sağ tarafında hareket olduğunu, sol tarafımın ise oynamadığını fark ediyor. Daha sonra göz kaymaları filan başlıyor. Tekrar beni hastaneye götürdüklerinde ise baya bir havale geçiriyormuşum. Biz o zamanlar babamın işi dolayısıyla yurt dışındaydık. Oradan da İstanbul'a her gün uçak olmadığından dolayı da 2 gün boyunca ben o durumda kalmak zorunda kalmışım ve erken müdahale olamamış. 2 gün sonra İstanbul'a götürdüklerinde beni hemen yoğun bakıma alıyorlar. Yaklaşık 45 gün boyunca yoğun bakımda kalıyorum. O dönem doktorlar annemlere ‘her zaman her şeye hazırlıklı olmalarını, yaşasam bile yüzde 90 engelli olabileceğimi' söylemişler. Ben yoğun bakımdayken anneme tepki vermişim, doktorlar inanamamış” diye konuştu.

 

"Benim gibi çocukların kahramanı olmak için fizyoterapist oldum"

45 gün sonra yoğun bakımdan çıktıktan sonra yoğun bir fizik tedavi sürecine başladığını vurgulayan Kankul, “Kendimi bildim bileli hep fizik tedavinin içinde büyüyen bir insandım. Bu bölümü de en sonunda bitirdim ve hayal ettiğim yerdeyim. Ailem özellikle yoğun bakım döneminde çok büyük bir yıkım yaşamış. Entübe de edilmişim o dönem. Resmen dünyaları başlarına yıkılmış. Ancak ailem hiçbir zaman umudunu kesmemişler. 45 gün süren yaşam savaşım sonucunda öyle yada böyle hayata bağlanmışım. Fizyoterapist olma hayalim ilk okul yıllarına dayanıyor. Çünkü o dönem hiçbir arkadaşım yoktu. Benim bu durumumdan dolayı beni aralarına almak istemiyorlardı. Şu anda çocuklarla çalışıyorum ama bazen çocuklar çok acımasız olabiliyorlar maalesef. O yüzden okula gitmemek için hasta numarası filan yapıyordum. Sonra benim bir fizyoterapistim vardı ve o bana çok iyi geliyordu. Ayağa kalkamıyordum, kalkmaya başladım, yürüyemiyordum yürümemi sağladı. Bende bunu göz önünde bulundurarak, benim gibi hasta çocuklar olursa onların kahramanı olayım ve onların arkadaşı olsun düşüncesiyle fizyoterapist oldum. Çünkü benim kahramanım fizyoterapistimdi” şeklinde konuştu.

2018 yılında üniversiteden mezun olduğunu kaydeden Kankul, “Ben tedavi yaptığım hiçbir çocuğa hasta gibi bakmıyorum. Benim arkadaşlarım olarak görüyorum. Yani aynı yollardan bende geçtiğim için onların ne yaşadıklarını anlayabiliyorum. Hem ben onları tedavi ediyorum hem de onlar beni tedavi ediyor. Tabi okul bitince hemen iş bulamadım. Çünkü bizde biraz ön yargılar var. 3 yıldır bu işi seve seve yapıyorum” ifadelerini kullandı.