Gergedanları Korumaya Yönelik Rhisotope Projesi’nde İlk Aşama Tamamlandı

Gergedanları Korumaya Yönelik Rhisotope Projesi’nde İlk Aşama Tamamlandı

Nükleer teknolojiler ve radyoizotoplar kullanılarak Güney Afrika’daki kaçak avcılığın önüne geçmeyi amaçlayan Rhisotope Projesi’nin ilk aşaması 16 Eylül’de başarıyla tamamlandı.

Nükleer teknolojiler ve radyoizotoplar kullanılarak Güney Afrika'daki kaçak avcılığın önüne geçmeyi amaçlayan Rhisotope Projesi'nin ilk aşaması 16 Eylül'de başarıyla tamamlandı. Rosatom'un da ortak olduğu ve kaçak avcılığı önlemeyi amaçlayan projede ikinci aşamaya geçildi.

Rhisotope Projesi'nde kararlı izotopların hayvanın vücuduna hiçbir şekilde yayılmadığını kanıtlamayı amaçlayan ilk aşamada ok atılarak sakinleştirilen Igor ve Denver adında iki gergedanın boynuzlarına kararlı izotop kokteyli yerleştirildi. Hayvanlar ayrı ayrı yerlere konularak yakından gözlemlendi. İyi eğitimli korucular, gergedanların günlük dışkı ve periyodik kan örneklerini aldı. 13C/12C ve 15N/14N izotop oranları için çeşitli numuneler analiz edildi ve bu oranlar hayvanların boynuzlarından vücuda yayılma olmadığını gösterdi. İlk aşamanın başarılı bir şekilde tamamlanması, proje için geliştirilmiş özel bir teknik kullanılarak boynuza yerleştirilecek radyoizotopların boynuzda kalacağını ve bunların hayvanın vücuduna yayılmayacağını göstermesi açısından önem taşıyor.

Araştırma Güney Afrika, Avustralya, ABD ve Rusya'yı bir araya getirirken, Rosatom da bu programda önemli bir ortaklık görevi üstlendi. İkinci aşamaya geçmek için hazır olan ekip, bundan sonra radyolojik dozların modellenmesine odaklanacak. İzotoplar ekonomik, uzun ömürlü ve dünya çapında mevcut radyasyon algılama monitörleri tarafından tespit edilebilir olmalarının yanında boynuza en sıkı ve en iyi küresel uygulamalarla müdahale ederek hayvana zarar gelmemesini de sağlıyor.

Rusya'nın Güney Afrika Büyükelçisi Ilya Rogachev, projenin başlatılmasına ilişkin 13 Mayıs'ta yaptığı açıklamada, “Ortak evimizi kurtarmak ve çevresel sorunlara yönelmek istiyorsak bilimsel iş birliğinin sınırları, saat dilimlerini ve kıtaları aşmalıdır. Bu projenin Afrika ve Rusya arasındaki başarılı girişimler listesine eklenmiş olmasından çok memnunuz” demişti. Koruma örgütleri, tamamlandığında tüm Afrika'yı ve diğer kıtaları da kapsayacak proje çerçevesinde eğitim programlarından ücretsiz yararlanabilecek. Proje, nesli tükenmekte olan diğer türleri kurtarmak için de kullanılabilecek.

Projeye imza atan Witwatersrand Üniversitesi Radyasyon ve Sağlık Fiziği Birimi Direktörü Prof. Dr. James Larkin, konuyla ilgili yaptığı açıklamada, “Rhisotope Projesi, üniversitenin hayvan etik kuruluna ve paydaşlara gergedanların tamamen güvenli olduğunu gösterebilmesi açısından ilk önemli dönüm noktasına ulaştı” dedi.

Rosatom Orta ve Güney Afrika CEO'su Ryan Collyer ise, nükleer bilimin Afrika gergedanlarını ve genel olarak biyoçeşitliliği

korumada önemli bir rol oynayacağından emin olduğunu belirtti. Collyer, “Bu inanılmaz hayvanları yok olmaktan kurtarmayı sağlayacak olan girişimde kilit bir rol oynamaktan büyük bir gurur duyuyoruz” ifadelerini kullandı.

 

Proje gergedanları koruma yöntemi oluşturmayı amaçlıyor.

Kaçak gergedan avcılığını önemli ölçüde azaltmayı hedefleyen Rhisotope Projesi, WITS Üniversitesi, önde gelen küresel nükleer bilim adamları, araştırmacılar, Güney Afrikalı gergedan sahipleri ve dünyadaki en iyi yabani yaşam veterinerlerini bir araya getirdi. Gergedan boynuzuna radyoaktif madde yerleştirerek talepte etkin bir azalma ve gergedanları koruma yöntemi oluşturmak amaçlanıyor. Proje, nesli tükenmekte olan bu türün korunmasında ileriye atılmış dev bir adım niteliği taşıyor. Avlanma ve boynuza talep birbirine sıkı sıkıya bağlı olduğundan boynuza olan talep azaldığında kaçak avlanma da azalacak. Boynuzları için avlanan, kötü muameleye maruz kalan ve öldürülen gergedanların sayısı tahmin edilenden çok daha fazla. Rhisotope Projesi, öldürülen gergedanların sayısını azaltabilmenin kalıcı ve etkin bir yolunu oluşturmayı amaçlıyor. Proje, bu konuda yeni bir yöntem geliştiriyor. Proje, kaçak avlanma karşıtı ekiplerin daha etkili hareket etmesini sağlamanın yanı sıra Güney Afrika kolluk kuvvetlerinin havaalanlarında ve limanlarda mevcut nükleer güvenlik imkanlarını kullanarak gergedan boynuzu kaçakçılığı kanallarını izlemesine de yardımcı olacak.

Kaçakçılığı yapılan gergedan boynuzu kendi başına sadece bir endüstri değil, en büyük suç örgütlerinin yararlanabileceği kazançlı bir “meta” haline geldi. Gergedan boynuzu ticareti uluslararası olarak yasaklanmış olsa da yasa dışı boynuz satışı yapılan pek çok ülke bulunuyor.